karanlık
günlerde yazdım duvarlara adını
hiç
korkmadım …
adımların
kelepçeli haliyle bile
yürüdüm
üstüne üstüne
durmadan
seni
seni,
yazdım
“su
çürüyormuş!
çürüsün.
kimin
umurunda
içiyorum
ya seni doya doya”
karanlık
günlerde yazdım duvarlara adını
yılmadım…
güneşten
sürgün yediğim günlerde bile
hep
bir aralık bulup
gözlerim
doyuncaya dek sana baktım
kimse
bilmez,
o
an mutluluğun hangi renge büründüğünü…
“bütün
renkler siyaha dönermiş zamanla!
dönsün.
kimin
umurunda
alışmadı
yıllardır gözlerim karanlığa…”
karanlık
günlerde yazdım duvarlara adını
sökülürken
sokak lambaları,
kaldırımlarda…
yollarda,
ite kaka sürüklenirken bile
bir
an olsun gevşetip yumruğumu
vermedim,
bir
tek heceni dahi…
“sönecekmiş
yıldızlar!
sönsün.
kimin
umurunda
seni
en solmaz harflerle yazdım ya
kızıl
ırmaklar akarken avuçlarımdan,
o
yeter bana”