Sayfalar
Çakmaktaşı'ndan
Düş Böceği
Bıraktım kendimi bir gülün yaprağından.. İki yana açıp kollarımı merhaba diyordum yüzü çalınmış yere yahut yeri çalınmış yüze..
Anestezi almadan vuruyordum düşlere neşteri.. Denizyıldızlarından çalıp denizi, çadır kurdum kendime.. Kaçak yaşamlardan bir farkım yoktu.. Ne zaman gül dönse yüzünü ben kaçıyordum.. Kaç, kaç gelmelere eşdeğerdi. Umurumda değildi doğrusu.. Ben sadece gülün en yüksek yeri neresiyse oraya çıkıp iki yana açtım kollarımı. Şimdi bir uğur böceği bile yenebilir beni..
Rüzgâr hafifçe eserken ve yüreğim Charles’in soyadını verdiği Richter ölçeğinin de ölçemeyeceği frekansta sarsılırken, ne çok isterdim kanatlarını çalmayı o uğur böceğinin ama yaşam koca bir düş böceği; gül'üm..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Bir Türk Edebiyatı Klasiği… Birçok kitapsever tarafından okunan hatta bir kaç kere okunan ve başucu kitabı yapılan eserler arasında ...
-
- NOTALARIN GÖNLÜNE KONAN MELEK - O bir üstün yetenek… İki buçuk yaşında nota bilip piyano çalıyor… O Türkiye’ye bir armağan...
-
Kendi görüntüsüne âşık olan Narkissos değildim elbet… Bizim hikâyemiz Karaburun’da da geçmiyordu. Dali kadar olmasa da karizma konu...
-
çubuktan insanlardı tek çizebildiğim. gidince; on parmağımda on ressam on -larca kelime nasıl anlatırım seni ...
-
Cemal Süreya’nın çok harika önsüzüyle karşılıyor okuyucuyu. Çeviri ise Ülkü Tamer’e ait. Ardından Andre Billy’in, Max Jacob’u anlattığı hayl...
-
Tut çıkar beni bu paslı mevsimden... Kerpeten ol, keser ol, orak ol, çekiç ol.. Ne olursan ol da yeter ki kes bağrımı... Yokluğunda, fazla...
-
kırgın baharlardan artakalan, ayrılık tutunmaya çalışırken ağacın dalına, dayanamayıp bir gözyaşı ağırlığına, bıraktı ellerini, yüre...
-
Hani acıma-sız derlerdi ya aşk için… Bugünlerde ne doğru, çok doğru hatta hayatta doğru düzgün duyduğum dos(t)doğru cümle bu oldu...
-
Hayat; nasıl da korsan ellerde basılmış şiir kitabı gibiydi... Ne kâğıdı kâğıt, ne hamuru hamur ne de ustası gerçekten ustaydı.....
-
Ben susuyordum… İşe yetişme telaşı belleğimde, bir de kitap okuyabilme derdi nasıl da sarmalıyordu sabahın o kör saatinde anlatamam… Ee...