ne siyaha yakın ne de beyaza uzak
bir sevdaydı bu
yeri yoktu romanlarda
yeri yoktu bile,
türk dil kurumunun kalın lügatlerinde.
ince uzun bir yoldu
unuttum inmeyi rengarenk duraklarda
renklerin ahenkle sevişmelerini unutmuşum çünkü
bağışla söyleyemedim, sana
ne beyaza yakın ne siyaha uzak
bir sevdaydı benimkisi
bilemezsin sen, bilemezsin
nasıl bir renktir gri.
Sayfalar
Çakmaktaşı'ndan
Popüler Yayınlar
-
İlk olarak Marmara Kitabevi’nden 1945 yılında yayımlanan kitap Özdemir Asaf çevirisiyle dilimize kazandırılmış. 44 sayfa olan bu ki...
-
daha çok ufaktım, o zamanlarda öğrendi gözlerim ağlamayı, çocuksu bir yüzden akıyordu, el izlerim, oyuncakçı camekanlarını süslüyo...
-
- NOTALARIN GÖNLÜNE KONAN MELEK - O bir üstün yetenek… İki buçuk yaşında nota bilip piyano çalıyor… O Türkiye’ye bir armağan...
-
- SİYAH SOYUT TABLODA BİR YILDIZ - İlk onunla başlasın istedim bu yolculuk… Dünyada örneği var mı bilmem ama benim için de onun i...
-
Hepinizin malumu üç fidanımız… Deniz, Yusuf, Hüseyin… Ama bu sefer bu öykü onların değil, onlara göğsünü siper eden nice ismi...
-
aşk; benzerdi sana… güneş değince parmaklarımıza Photo by Postitşairi gökyüzü gülüşüne kanar, martılar dalgalara, d...
-
Devrimci Kadınlar... Queen of The Neighborhood Kolektifi* tarafından 30 devrimci, idealist, savaşçı, güçlü, mücadeleci ve korkusuz k...
-
Akl ı mda olsan ç oktan unuturdum... Kancasını şakağıma dayayan korsana heybemde ne kadar cümle biriktirdiysem sadaka niyetine hep...
-
kaldım iki dağ arasında… düşler hep geç gelirdi bizim oralara normaldi inek sesleri arasında hayata merhaba demek d...
-
bağlayıp gözlerini bir küfür ağırlığına bırakıp gittin, “Kaplumbağa Terbiyecisi’ne” mum alevlerini. ba...