İnsanlık Anıtı |
Heykel kelimesi geçmesi de cümlenin içinde, Mehmet Aksoy’un “İnsanlık Anıtı” olarak yaptığı, yapmaya çalıştığı… Bitmeyen… Bitirilemeyen… O devasa anıt…
Başbakan Kars’ta “ucube” dedi. Bugün Kültür Bakanı Günay, heykel demedi… Onun için demedi… Biz sanatçının eserlerine saygılıyız… Laflar çarpıtılıyor gibi vs. ortamı toplayıcı sözlerle konuştu… İşe yaradı mı dersiniz? Bana göre yaramadı. Çünkü konuşması yuvarlaktı. Yani heykeli saydı, sevdi, sahip çıktı ama akıbetinin ne olacağının adını tam olarak koymadı.
Peki, Sayın Dışişleri Bakanımız ne dedi o anıt için; Kars mimarisine uymuyor…
Şimdi biraz daha eskilere gidersek AKP’nin heykel günlüğünü çıkarırız sanırım…
Yine aynı sanatçının daha önce yaptığı “Periler Ülkesi” adlı eseri için “tükürürüm böyle sanatın içine” denmiş… Kaldırılıp parçalatılmak istenmişti. Ancak sanatçı bu hakaretamiz söz için mahkemeye başvurmuş hem tazminat davasını kazanmış hem de eserinin onurunu kazanmıştır ve eser eski yerine konulmuştur. Kimdi peki bu heykeli parçalatmak isteyen; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek.
Daha sonra Antalya Altın Portakal Film Festivalinde kazanan sanatçılara takdim edilen Venüs heykeli dönemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından kaldırılmış ve peri şekline bürünmüştü. Sonra festivalin 46’cısın da Venüs heykeli geri döndü. Heykeli kaldıran Başkan da AKP’li idi.
Referandum sürecinde darbecileri yargılayacağız diye vaatlerde bulunanlar… MHP’li bir belediye başkanı o darbeyi yapanın heykelini,” can güvenliğini tehdit ediyor” gerekçesiyle kaldırtmak istiyor. Ancak AKP’li meclis üyelerinden izin çıkmıyor. Sonuç; heykeli bile can güvenliğini tehdit ediyor. İki, olay referandumdan sonra gerçekleşiyor. Üç, daha heykelini kaldırmaya niyetiniz yok nasıl yargılayacaksınız. Dört, siz ne anlam çıkarırsınız bu işten.
Tabi ki herkes sanata aynı gözle bakacak değil. Ancak eserlere ne kadar çıplak gözle bakarsak, bakabilirsek o kadar giyinikliğini görebiliriz. Ancak anlaşılan o ki bazı AKP’liler o eserlere farklı gözlerle bakıyor. Yorumluyor… Anlam çıkarıyor… Hatta bazı yorumlar hakaret derecesine ulaşıyor.
Ne anladık bu heykel günlüğünden, dönemin Kültür Bakanı Hüseyin Çelik, Şarap tanrısı Dionysos heykelinin yurda getirildiği zaman basın toplantısı yapıyor… Heykelin üzerindeki örtü iner. Basın mensupları deklanşöre basar. Ve meşhur o an fotoğrafı çekilir. Yani Sayın Çelik Dionysos’a yan gözle bakarken…
Eee… Yani…
Ne diyordu Necmettin Erbakan “bunlar bizim arka bahçede top oynayan talebelerimiz”…
Yıl 1996 REFAHYOL koalisyonuyla Başbakan olan Necmettin Erbakan hükümetinin Kültür Bakanı İsmail Kahraman Efes’e incelemelere gitmeden önce talimatı gider. O hepimizin bildiği “Priapos” nam-ı diğer Bereket tanrısının üstünün örtülmesi söylenir.
O zamandan bu zamana 15 yıl geçmiş ancak talebeler hocalarından öğrendikleri sanata bakış açılarından hiç bir şey kaybetmemiş görünüyorlar…
Hıı!
Hala o heykeli (Priapos) hatırlayamayanlar için son ipucu “boyundan büyük pipisi olan” heykel…
NOT: Foto çeşitli internet sitelerinden alınmıştır.