Sehven-i Duygular

İleri demokrat cevaplar ikinci one minute vakası olarak düşerken gündeme demokrasinin ilerisiyle mi gerisiyle mi yönetildiğimiz de gösterilmiş oldu aslında dünya basınına ikinci kere…
-          Seçim barajı…
-          Size sormayacağız.
-          Siz de çok Fransız kaldınız Türkiye’ye canım.  Aç parantez, Tiye alınan bayan aslında hiç de Fransız kalmamış ülkemize, kapa parantezi.
Hem kimse bize demokrasi dersi vermeye kalkmasın bizde demokrasinin en babası var.
-          Yoo... Yanlış anladınız. Vardır Elhamdülillah ona diyecek bir şeyimiz yok da bizimkisi ders değil…
-          Yeter kes artık.
-          Peki, tamam kavga çıkmasın (Rakımı amma da yüksekmiş bu egonun böyle).
Kusura bakmayın ya öyle bir anda sehven sinirleniverip bir şeyler yazdım. Özellikle liseliler sizden çok özür…
Çünkü açıklamalardan ben de iliğime kemiğime kadar tatmin oldum. O yüzden söyleyecek tek şey kalıyor sizlere “önünüzdeki maçlara bakın.”
Dolduruşa… Dolmuşa gelmeden… İneceğiniz durakları kaçırmadan… Sokaklara inmeden… Yenilmiş yutulmuş geleceğinizi, haklarınızı aramadan…
Hep ileri… İlerideki sınavlara dikin gözlerinizi…
Tühhh… Yine sehven bir şeyler kaçtı ağzımdan. Kalemin kemiği yok ki kardeşim yazıp yazıp duruyor…
Çok çok özür…
Özellikle biz daha seçmeden, partilerin genel başkanlarının seçip bizlere seçtirteceği çoktan seçmeli demokrasimizdeki milletvekili adaylarımızdan.
O kadar sabahladılar…
Didindiler… Göz teması kurmak için camilere akın ettiler ama hepsi nafile…
Tek çizgiyi yediler…
 Ve o çizgiyi yemekten sıyrılanlar partilerinin çizecekleri yoldan hiç şaşmayarak yeni koşuya hazırlanıyorlar, “ustalığa adaylık koşusuna…
İlginç, renkli bir koşu olacağa benziyor. Lakin seçilmeyenler, kazanamayanlar üzülmesin siyaset yapmasalar da partileri için çalışmaya devam etsinler. Belli mi olur belki bir liderin dikkatini celp ederler. Ustalığa adaylık koşunu kaçırmış olsalar da başka koşulara aday olabilirler. Benden söylemesi siyasetimizde her an her şey olabilir.
Bir bakmışsınız Ergenekon sanıklarından, meclis başkanı olmuş. Dokunulmazlığın kaldırılması oturumunu yönetiyorlar…
Ya da bir bakmışsınız Meclis İnsan Hakları Komisyon Başkanı olmuşlar. Faili meçhullerin yanı sıra faili itibarsızlaştırmaları kovuşturuyorlar.
Hayyy kalemimi bal arıları soksun emi…
Gene yazdım sehven oldu. Nasıl da kızıyorum kendime bu kaçıncı sehven diye. Sonra olsun canım deyip teselliye vuruyorum kendimi,  benimkisi Nasrettin Hoca misali ya tutarsa, tutmasa da tutturasıya kadar kelimelerden cümle mayalamaya devam…
Sehven olmuş… Seven olmuş…
Şehvetli olmuş… Şerbetli olmuş ne çıkar, en fazla kalem kırıklıkları…
Lakin siz sehven anlamayın okuduğunuzu…

Sehven-i duygularla…



Kaynak, Alıntı: 
cakmaktasi.wordpress.com
"ÇIRAKLIKTAN EMEKLİ USTA - Bir Kaynakçının Hikâyesi –" yazımdan alıntı.

Popüler Yayınlar

Yasal Uyarı

Yayınlanan yazılar ve şiirler özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazı ve şiirler aktif link verilerek kullanılabilir.