AKVARYUMDA YÜZERKEN - Değişen Aydınlık -

Baden & Fıstık
Su kaplumbağası akvaryumun içindeyken hayatı sırf sudan ibaret sanır. Bizimki de o hesap dedim çıktım yola…
Durdum…
Baktım…
Çok uzaklardan, yabancı hatta hiç bilinmedik gözlerle güzelim akvaryuma…
Şimdi size anlatacaklarımda geçen tüm cümleler hayal ürünüdür…  Gerçekle yakından, belki çok uzaklardan ilgisi olabilir. O yüzden ben şimdilik yakından başlayayım.
Dönemin komuta kademesinin yedisi içeride…  Diğerleri serbest yargılamada…
Hizbullah üyeleri, dışarıda… Kayıptalar, imzaya giden var mı yok mu belli değil?
Muhalifliğiyle tanınan gazeteciler içeride…
Sınırdan buyur edilen Pkk’lılar nerede?
Aydınlar, yazarlar içeride…
Deniz feneri sanıkları, çete üyeleri dışarıda…
Emekli, işçi, memur çok şükür yaşamaya çalışmakta… Gıdım gıdım zamlarla…
Milletvekilleri kamuoyu nabzını yoklayıp uçarı zam yapmaktalar ki istedikleri zammı alabilsinler… Nitekim alacaklar da… Çünkü kamuoyu o ilk tepkiden sonra görevini ifa etmenin rehavetinde…
In&Out’ luk gibi bir durum var sanki ortada ama çıkaramadım bir türlü... Çünkü gündem hızla değişiyor ve biz de hızla unutuyoruz.
O çok inandıkları dillerine dolayıp dolayıp her fırsatta sanki çok kötü bir şeymiş gibi göstermelik demokrasi oyunları…
Dikkat ettiniz mi hiç…
Ne zaman kötü bir şey olsa… Onlar yapmaz, yapamazlar…
Demokrasi yapar ve yapmıştır da gereğini…
Yani bir nevi akvaryumdur demokrasi…  Ondan ibaret sanınca hayatı bak böyle oluyor işte adına su denen yaşam…
Sonra mali baskınlar… Milyon dolarlık cezalar…
Aboo ! İnsanın aklı yerinden fırlıyor… Valla o cezalar sudan çıkmış kaplumbağa çevirir adamı…  Ama yan yan gidiyorsanız da affa dönüşebilir. Nitekim de istenilen ikinci şıktır.
Balyoz, çekiç, örs, orak, Ergenekon derken,  ilişkili ilişkisiz bir mevzudan bile birine üye edilmiş ya da çete kurmuş olabilirsiniz. Yarın bir gün sabaha karşı kapınız çalınıyorsa işte o zaman anlarsınız akvaryumun neresinden baktığınızı…
Şimdi adına demokrasi denen olgu bizden olmayanı yakarız ama yaratandan ötürü severiz mantığıysa… Yani insana insan olduğu için değer vermemekse…
Farklı renkleri, farklı sesleri susturmaksa…
Her olayda bunlar demokratik sancılar, sivilleşiyoruz ise… 
Biz o zaman bunca yıl demokrasiyi, cumhuriyeti tanımamışız demek ki daha önce monarşi ya da teokrasi ile götürmüşüz işi…
Her şey gerçekten ne kadar güzel yüzüyor demokrasi kılıfıyla akvaryumda…
Bu arada muhalefet liderinin dokunulmazlığı kaldırılıp Silivri yolcusu yapılırsa şaşırmam…
 

Evet!
Sayın izleyiciler. Bu anlattıklarım tamamen hayal ürünüdür.
Akvaryum kapaklarından sökülen flüoresanların yerini ampullerin aldığı bir düşler ülkesidir. Gerçekle hiç alakası yoktur. Ne uzaktan ne de yakından…
Sadece akvaryumda oynaşan su kaplumbağalarını izlerken oluşan, kendiliğinden gelişen bir serüvendir.

Popüler Yayınlar

Yasal Uyarı

Yayınlanan yazılar ve şiirler özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazı ve şiirler aktif link verilerek kullanılabilir.