Sanki
ben adam öldürdüm…
Sanki
ben para çaldım…
Sanki…
Sanki...
San-
ki...
diye başlayan cümleler alıp başını gider doğrusu…
Çünkü
o Mozambik yahut muz cumhuriyetinin başbakanı… Olan bitenden haberi yok… Gezi’de kahraman ettiği polis 269 gün hayata
tutunmaya çalışan bir çocuğu öldürsün sonra olay katakulliye getirilsin. Yok
mobese yoktu, yok o sokakta polis kamera çekimi yapmıyordu gibi türlü bahanelerle
suçlular adalete hesap verilemez hale getirilsin sonra da sen onları senin
çevrene özellikle 17 Aralıktan sonra dokununca tarumar et… Güzel ülkemin çeşitli vilayetlerine tura
gönder.
Sanki
lahana turşusuyla perhiz yapar gibi…
San-ki
emri veren o değil de benmişim…
San-
ki
sizin meydanlarda izlediğiniz kendisi değil dublörüydü…
Montajlanmış
hali üzerine dublaj yapılmış şekliydi.
Sen
memleketi 12 yıldır sarmaş dolaş cemaatle yönet sonra masun ayaklarına, mağdur,
saf ayaklarına yat…
Sanki
ne istediler de vermedik dediği yıllarda tüm muhalefet partileri cemaatle yatıp
kalkıyordu da bugün tam tersi oldu. Pes doğrusu huylu huyundan vazgeçmiyor yine
eskisi gibi cemaatle yatıyor cemaatle kalkıyor ama tek fark bu sefer hesap
edemedikleri çıkarları uğruna açığa çıkan fizik kanunu “Aynı kutuplar birbirini iter…”
Bir
kılıf buldular sonunda kabiliyetsizlik ve beceriksizliklerine, adı cemaat
soyadı yağma… Ee bunlar alışık ne de olsa minareyi kılıfla gezdirmeye… Şaşmamak
lazım…
San-
ki
gel bitsin bu hasret deyip okyanus ötesine selam gönderen dedelerimdi…
Sanki
beraber yürümediler bu duble yollarda…
San-ki
beraber binmediler bu hızlı trenlere…
San-ki
Cuma hutbelerine siyaseti bulaştıran onlar değildi…
San-
ki
kurdukları vakıflar üzerinden her türlü hareketi (buradaki hareketten kastımı
muhasebeciler iyi anlar) gerçekleştirerek 2B’den, sit alanlarından, TOKİ’den
rant sağlayarak yedi sülalemi ağırlayabilecek konutlarda oturan babamdı da biz
hala kiralarda sürünüyoruz…
Sen
ayakkabı kutularından başlayarak hedeflerini 3 vadede büyüt (yani koca
villaları kasa niyetine kullan) sonra da biz gitsek yerimize gelecek olanlar 3
ay maaş ödeyemez de… Eee siz gidin de eserinizi bırakın o zaman gelecekler ödesin o
eserlerle maaşları…
Yani
san-
ki
giderayak öyle bir konuşuyorlar ki son vurgunu yapacaklarının sinyali ya da en
iyi ihtimalle aldıkları zekâtlarını onlardan sonrakilere bırakmayacaklarının habercisi
niteliğinde…
Çok
şükür koca 12 yılda inanabileceğim tek cümlesini sarf ederek Allah’ın
bahşettiği nefesi boşa harcamamış oldu.
Gerçekten
çok samimi söylüyorum bu güne kadar,
san-
mayacağım
şey çocuklarına helal lokma yedirmediği… Nasıl geçsin garibanların
boğazlarından helal…
Not:
Okuduğunuz yazı, yazı değil helal ve tayyip ürünler fuarıdır…