Ve
karşınızda İlhan Taşcı’nın son kitabı…
“Gizli
Tanıdık”
Başlığında
gizli bir kitap… Yani siz gizli dediğime bakmayın tıpkı yazarın da dediği gibi
çünkü her şey aleni…
İzmir
19.Kitap Fuarında yazarın kendisiyle birkaç kelam edip imzalattığım kitabı yine
diğer kitapları gibi Cumhuriyet Kitapları’ndan çıktı. Bendeki 2.Baskısı. İnceleme
dalında olan kitap yazarın araştırmacı ruhuyla bütünleşip gizli tanıklık müessesesinin
bizdeki versiyonunun nasıl işlediğini anlatılıyor.
Kitabın
fiziki özellikleri; 208 sayfa, ciltsiz, 14 x 21 cm boyutlarında ve 2013’de
yayımlandı. Kitabın kapağı özenle düşündürecek şekilde hazırlanmış… Özellikle
iplerini tutan bir elde, bıçakla saldıran siluetin ön planındaki piyonla şahı
deviren cübbeli karanlık bir el ve kırılan kalem yerine tokmak… Bu arada ufak
bir detay geçmek istiyorum. Satranç oynayanlar bilir ki piyonla şahı devirmek
kolay iş değildir, hatta imkânsıza yakındır. Bu kısa vurgudan sonra devam
edelim kaldığımız yere… Çok kısacık bir içindekileri olan kitap yazar
tarafından bir dostuna ithaf edilmiş… Sunuşun ardından yazar sizi hemen bir
yolculuğa hazırlıyor.
Nasıl
bir yolculuk diye sormayın “Gizli”…
Kitapta
yazar önce gizli tanıklık müessesinin dünyada uygulanış ve örneklerine yer
vermiş araştırmış okurlarını düşünüp buyurun sizin aramanıza gerek yok hepsi
burada demiş… Sonra Türk usulü gizli tanıklık nasıl olurmuş onu anlatmaya
başlamış. Sonra bir şok yaşıyorsunuz. Bu ne gizlilik bu ne perhiz diye… Her
şeyi kendimize benzetmede üstümüze yok ya bunu da benzetmişiz. Gündemi biraz
takip edenler Türk siyasi, Türk yargılama tarihine damgasını vuran davaları
bilir. Danıştay saldırısı, KCK,
Ergenekon, Cihan Kırmızıgül’ün yargılandığı poşu davası, Balyoz vb. gibi
davalarda kullanılan ve izlenilen tanıklığın, gizli öznesi oluyorsunuz…
Kitabın
son bölümü yazar AİHM’in gizli tanık yaklaşımının nasıl olduğu ne gözle baktığı
hakkında okuyucularını tatmin edici düzeyde besliyor. Her şeye rağmen bizim
yargılama sistemini bir kez daha sorgulayıp yargılıyorsunuz. Çünkü
uygulamalardaki ve gizli tanıklardaki tezatlıklar akıl mantık durdurucu hatta
şoklayıcı düzeyde…
Güzel
akıcı, rahat bir anlatımı var yazarın. Bir çırpıda okuyuveriyorsunuz ve sona
geldiğinizi yazarın diğer kitaplarının tanıtımını görünce anlıyorsunuz.
Arka
kapakta ise az evvel yukarıda bahsettiğim yargı, yargılayıcı ve uygulayıcıları
sorgulayıcı ve sorucu cümlelerden seçilmiş sorular bekliyor. Hıı cevaplanır mı
cevaplanmaz mı bilinmez ama her okuyucu kesin kendine has bir yaklaşımla
cevaplarını bulacaktır.
Özel
hayatın gizliliği esas alınarak, bol okuyup sorgulamalı günler dilerken halk
dilinde bir beddua olarak kullanılan “ seni mahkemede sürüm sürüm
süründüreceğim” deyimine ilerleyen zamanlarda bir yenisinin eklenebileceği intibaı
uyanıverdi birden“ gizli tanığın ellerinde sürüm sürün sürünesin”… Çünkü işsizlik ödeneği bile almak gizli tanık
olmaktan çok daha zor…