Ama Sen Sevgili




Yaya geçidinden geçiyordum... Bir an durdu sandım saat... Bir an yeşil ışık dondu, insanların adımları havada kaldı ve gözlerim o güzelim yüzüne kondu...

Bunca insan içinde sevgili, nasıl da fark etmeden beni geçiyordun karşıya... Yüreğim sol yanından düşüvermiş de eziliyordu asfalt niyetine uzun topuklarının altında... Adımların, ama adımların ne güzel eziyor beni sevgili… Telaşsız ve yavaş yavaş attığın o adımların, adımı tekrarlar gibiydi…

Çok içtiğim söylenemez...  Hatta hiç içenlerdenim...
Ama sen sevgili karşı kaldırımda durup nasıl da göz kırpmasını bekliyordun, arkamda duran yeşil ışığın... Beni görmüyor, tanımıyordun. Gözlerinin içinde çığlıklarla kulaç atıyordum bi tutup çıkarmıyordun.

Ama sen sevgili; nasıl da bırakıyordun yanımdan hızlıca geçerken, parfüm kokunu... Bense o kokunun yarattığı düşsel etkiyle ufak ufak adımlarla uzaklaşıyordum senden.

Ama sen sevgili; öylece savurup geçerken sosyalist saçlarını, ellerimi nasıl bir yoksulluğa itiyordun... Ahh benim işçi ellerim, yağlı paslı ellerim hiç böyle dokunamama acısı yaşamamıştır. Hiç böyle kırılmamış hiç böyle yanmamıştır. Ama sen sevgili, nasıl da kayıp gidiyordun, parmak uçlarımda hala durur sızısı…

Ama sen, sen sevgili geçip giderken benden bütün yayalar durdu geçitte. Sen farkında değildin uçuyordum adeta geçmiyordum ben o geçitten... Adı sadece geçitti. Ben hiç geçmedim ki senden… Sadece bir esinti, sadece bir kırılgan düş, sitemkâr birkaç cümleydi hepsi… Geçmedim ki ben hiç senden ama sen nasıl geçip gittin sevgili, geçmeyen zamanlar gibiydin… Zaman; o büyülü kavram…

Şimdi düşünüyorum da ya ben kendimde değildim ya da sen hiç olmadın. Belki de seni ben yarattım, belki de sen beni kendimden geçirdin... Belki de gördüklerim, yaşadıklarımız sadece edebiyattan ibaretti...

Hadi! Hatasız olmaz hayat, edebiyatta öyle... Sen imlâ hatalarımla, bozuk cümle yapılarımla geç benden…
Ama sevgili sen ne güzel şiir yahut ne güzel romandın, yazarının elinden kalemi çalıp seni kendime doğru akıtmak isterdim. Yahut en azından bi sarılıp öyle ayrılık uğrasın bu sevdaya diye çok anlatım bozukluğunda yolumu kaybetmeye razıydım… Ama sen sevgili, karşı kaldırımda arkamdaki ışığı süzüyordun. On yedi saniyede nasıl da yerle bir olurmuş insan gel de sor bana geç de gör ben de… Şimdi hangi harf/iyatçı toplar yıkılan cümlelerimi…  

Ama sen sevgili; geçerken yaya geçidinden ben geçtim gittim kendimden... Belki de sen hiç farkında değildin, belki hiç sevgilim de değil… Seni kaybettim…

Sürnot: 1) Cem Adrian “Seni Kaybettim” şarkısı herhangi bir yaya geçidinde dinlenirken yeşil ışığı bekleyen yayalar arasına kâğıttan uçak yapımında kullanabilirsiniz bu yazıyı.
2) Tablo Salvador Dali


Popüler Yayınlar

Yasal Uyarı

Yayınlanan yazılar ve şiirler özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazı ve şiirler aktif link verilerek kullanılabilir.